EMEKLİ MAAŞINA HACİZ

0

EMEKLİ MAAŞINA HACİZ KONULABİLİR Mİ?

31.05.2006 tarihinde kabul edilen ve 16.06.2006 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93.Maddesi, sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödeneklerine hangi şartlarda haciz edileceğini belirtmektedir.

01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 93.madde “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez” olarak uygulamaya başlanmış ise de 28.02.2009 tarihli resmi gazetede yayınlanan 5838 sayılı kanunun 32.maddesi ile 5510 sayılı kanunun 93.maddesine eklenen “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” cümlesi ile bugünkü halini almıştır.

93.Maddede yapılan bu değişiklik neticesince Sosyal Güvenlik Kurumu, Sigorta Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı tarafından yaklaşık yedi ay sonra 11.09.2009 tarihinde İcra Dairelerinde yapılacak işlemlere yön vermek üzere 2009-14 Sayılı Genelgeyi yayınlamıştır. Genelge aşağıdaki gibidir.

“5510 sayılı Kanununun 93. maddesi “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmüne amirdir.
Diğer taraftan, 5838 sayılı Kanunun 32. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi ile 5510 sayılı Kanunun 93. maddesinin birinci fıkrasına “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatı bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” ibaresi eklenmiş olup, söz konusu düzenlemeyle Kurum alacakları ve nafaka borçları dışında borçlunun muvafakatı olmadan açılan haciz taleplerinin Kuruma intikal ettirilmeden icra müdürleri tarafından reddedilmesi amaçlanmıştır.
Buna göre, 5838 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanunun 93. maddesine eklenen ibare gereğince; anılan Kanunun yürürlük tarihi olan 28.02.2009 (dahil) tarihi itibariyle Kurumumuzdan gelir/aylık alan sigortalı ve hak sahiplerinin gelir ve aylıklarına nafaka borçları dışında ilgililerin muvafakatı bulunmadan haciz uygulanmaması gerektiğinden, icra ve iflas müdürlüğünden gönderilen icra müzekkereleri incelenerek;
a) 28.02.2009 tarihinden önce açılan veya halen sırada bekleyen haciz talepleri için mevcut uygulama sürdürülerek ilgili icra müdürlüğünden kesintinin durdurulduğuna dair yazı gelmediği sürece gelir/aylıklardan yapılan kesintiye devam edilmesi,
b) Sigortalı ve hak sahiplerine, 5838 sayılı Kanunun 32. maddesinin 28/2/2009 tarihinden önceki borçları için de uygulanmasına yönelik talepleriyle ilgili olarak icra müdürlüklerinin bağlı bulunduğu icra tetkik merciine başvurmaları gerektiği hususunda bilgi verilmesi,
c) 28.02.2009 (dahil) tarihinden sonra icra müdürlüklerince açılacak haciz talepleri 5838 sayılı Kanunun 32. maddesine göre borçlunun muvafakatı alınmadan Kurumumuza gönderilmiş ise, sigortalılara ilgili icra müdürlükleri hakkında suç duyurusunda bulunabilecekleri yönünde bilgi verilmesi, gerekmektedir.

Madde Metni ve Yargı Kararları İncelendiğinde,

01.10.2008 TARİHİNDEN ÖNCEKİ UYGULAMA

Bağ-Kur ve SSK Emeklisi, dul ve yetimlerinin emekli maaşları, aylık ve ödenekleri sadece nafaka borçları ve sosyal güvenlik kurumuna olan borçları dışında haciz edilememekteydi. (506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 121 Maddesi ve 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunun 67 Maddesi Gereği )

Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı emeklisi, dul ve yetimlerinin emekli maaşları, aylık ve ödenekleri üçüncü bir şahsa devir temlik edilememekteydi. (506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 121 Maddesi ve 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunun 67 Maddesi Gereği)

506 sayılı Kanun’un Geçici 20’nci maddesi kapsamında yer alan özel banka ve borsa emekli sandıklarından emekli olanlar için de almakta oldukları aylıklara haciz uygulanmamaktaydı.

5434 Sayılı Emekli Sandığı iştirakçilerinin ise almakta oldukları gerek kendilerinin, gerekse dul ve yetimlerinin emekli maaşlarına haciz uygulanabilmekteydi. (5434 Sayılı Kanunda Emekli Maaşlarının haciz edilemeyeceğine dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle)

Borçlunun muvafakat etmeden İcra Müdürlüğü tarafından emekli maaşına haciz tatbik edilmiş ise ilgili İcra Müdürlüğüne müracaatla haczin kaldırılması istenebilecektir.

Eğer alacaklılar İcra Müdürlüğüne haciz için müracaatta bulunmuşlarsa, emeklinin 7 gün içinde hacze itiraz etmesi gerekmekte olup, aksi takdirde hakkında haciz tatbik edilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31.03.2004 tarih ve E:2004/12- 202, K:2004/196 sayılı kararı çerçevesinde SSK emeklisi süresi içinde hacze itiraz etmezse haciz işleminin geçerli olacağı belirtmiştir.

01.10.2008 TARİHİNDEN SONRAKİ UYGULAMA

Bağ-Kur ve SSK Emeklisi, dul ve yetimlerinin emekli maaşları, aylık ve ödenekleri sadece nafaka borçları ve sosyal güvenlik kurumuna olan borçları dışında haciz edilemiyeci hükmü yeni kanunla da devan ettirilmiştir.(5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93.Maddesi)

Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı emeklisi, dul ve yetimlerinin emekli maaşları, aylık ve ödenekleri üçüncü bir şahsa devir temlik edilemiyeci hükmü yeni kanunla da devam ettirilmiştir.

(5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93.Maddesi)

506 sayılı Kanun’un Geçici 20’nci maddesi kapsamında yer alan özel banka ve borsa emekli sandıklarından emekli olanlar için de almakta oldukları aylıklara haciz uygulanmamaktaydı bu hüküm devam ettirildi.

Yurtdışından alınan emekli maaşlarına ise İİK.83 maddesi kapsamında ¼ oranında haciz işlemi tatbik edilebilecektir.(Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin Esas No:2010/20145 Karar No:2011/663 Karar Tarihi: 15/02/2011 Yargıtay İlamı İncelenen Karar Mahkemesi: İcra Hukuk Mahkemesi Tarihi: 25/05/2010 Numarası: 2010/14-2010/16)

5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu gereğince Emekli Sandığı iştirakçilerinin almakta oldukları gerek kendilerinin, gerekse dul ve yetimlerinin emekli maaşlarına haciz uygulanmayacaktır

.

(5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93.Maddesi) Görüldüğü gibi, ilgili alacaklının 30.09.2008 tarihine kadar icra işlemi yaptırmış olması halinde, bu işlemin takibine devam edebilecektir. 01.10.2008 ve sonrasında ise alacaklının emekli maaşına haciz işlemi yapması kanunen mümkün değildir. Bu konudaki yargı kararları aşağıdaki gibidir.

T.C. YARGITAY 12.Hukuk Dairesi 2008/26999 E. 2009/6738 K. İçtihat
Üyemizin Özeti:5510 Sayılı Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. hükmü 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten önce konmuş emekli sandığından alınan maaş üzerindeki hacizler devam etmektedir.
Karar Tarihi:30.03.2009
Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Kanunun 56. maddesi ile değişik 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesine göre bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekleri 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu hüküm aynı kanunun 108. maddesine göre 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 28.8.2008 haciz tarihi itibarıyla yürürlükte olmadığından haczedilemezlik şikâyeti ile ilgili olarak İİK. nun 83. maddesinin uygulanması gerekir. Anılan kanuna göre borçlunun emekli sandığından aldığı emekli maaşının 1/4’den az olmamak üzere haczi mümkündür. Yukarıda açıklanan nedenlerle şikâyetin reddi gerekirken haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.KARAR: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/13919
K. 2009/22035
T. 10.11.2009

• EMEKLİ SANDIĞI MAAŞI ( Emekli Sandığından Emekli Maaşı Alanlara da 5510 Sayılı Yasanın Maaşın Haczedilemeyeceğine İlişkin 93.Madde Hükmünün

Uygulanması Gerektiği)

• HACZEDİLMEZLİK ŞİKÂYETİNDE SÜRE ( Gelir Aylık ve Ödenekler Borçlunun Muvafakati Bulunmadıkça Nafaka Borçları Dışında Haczedilemeyeceği – 5510 S.Kanun 93.Maddesindeki Düzenleme Kamu Düzeni İle İlgili Olup Süreye Tabi Bulunmadığı)
• GELİR AYLIK VE ÖDENEKLER ( Borçlunun Muvafakati Bulunmadıkça Nafaka Borçları Dışında Haczedilemeyeceği – 5510 S.Kanın 93.Maddesindeki Düzenleme Kamu Düzeni İle İlgili Olup Haczedilmezlik Şikâyeti de Herhangi Bir Süreye Tabi Bulunmadığı)
• MAAŞ HACZİ ( Emekli Sandığından Emekli Maaşı Alanlara da 5510 Sayılı Yasanın Maaşın Haczedilemeyeceğine İlişkin 93.Madde Hükmünün Uygulanması Gerektiği)
5510/m.93,Geç.1,Geç.2,Geç.4
ÖZET: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 1,2, 4.maddelerine göre 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olanların bu kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının a, b, c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında, emekli sandığından emekli maaşı alanlara da 5510 sayılı yasanın maaşın haczedilemeyeceğine ilişkin 93.madde hükmünün uygulanması gerekir. Öte yandan, anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, şikâyet tarihi itibari ile yürürlükte olduğundan somut olayda da uygulanması zorunludur. Bu durumda yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca gelir aylık ve ödenekler borçlunun muvafakati bulunmadıkça nafaka borçları dışında haczedilemez. 5510 sayılı kanunun 93.maddesindeki bu düzenleme kamu düzeni ile ilgili olup haczedilmezlik şikâyeti de herhangi bir süreye tabi bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikâyetin esasının incelenerek kabulü yerine süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: İcra Müdürlüğünce, 06.01.2003 tarihinde, borçlunun Emekli Sandığından almakta olduğu emekli maaşının dörtte birinin haczedilmesine karar verilmiştir.
17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesi “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.”
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 1,2, 4.maddelerine göre 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olanların bu kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının a, b, c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında, emekli sandığından emekli maaşı alanlara da 5510 sayılı yasanın maaşın haczedilemeyeceğine ilişkin 93.madde hükmünün uygulanması gerekir. Öte yandan, anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, şikâyet tarihi itibari ile yürürlükte olduğundan somut olayda da uygulanması zorunludur. Bu durumda yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca gelir aylık ve ödenekler borçlunun muvafakati bulunmadıkça nafaka borçları dışında haczedilemez.
5510 sayılı kanunun 93.maddesindeki bu düzenleme kamu düzeni ile ilgili olup haczedilmezlik şikâyeti de herhangi bir süreye tabi bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikâyetin esasının incelenerek kabulü yerine süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 10.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Cevap bırakın